CUMHURİYETİMİZE DAİR / AYFER NİĞDELİOĞLU

Çankaya’dayız. İsmail Küçükkaya ve konuğu kahvelerini yudumlarken ülkemizin gündemindeki doğurgan sorulara yanıt aranıyor.  

“Zaman kaybolmaz” diyen, bizi her daim geçmişle diyaloğa çağıran, tarihle birlikte yaşamayı idrak ettiren İlber Ortaylı ile sohbetin konusu Atatürk. Özgün düşünceleri, planları ve stratejileri olan siyasi deha; hayalleri, tutkuları ve özlemleriyle bir ilerici. Tarihin akışını değiştiren, doğuştan Cumhuriyetçi bir kişilik ve kendi mutluluğunu sürekli ertelemiş bir erkek. 

Ortaylı, onu diğer dünya liderlerinden ayıran kişisel özelliklerini, Türkiye tahayyülünü, laikliğe yüklediği anlamı, hilafet ve tarikatlara bakışını anlatıyor. Akıcı anlatımıyla aktardığı, dünya politikasında Türkiye’nin yeri ve bugünün sorunlarıyla ilgili görüşlerini soluk almadan dinliyoruz. 

İlber Hoca, sözlerini “Türkiye, İslam dünyasının en önemli cumhuriyetidir. Onu sevmek gerekir. Tenkit etmek gerekir, ama katiyen hırpalamamak gerekir” diyerek bitirirken Türk düşünce tarihinin değerli şahsiyeti Hilmi Yavuz’u ağırlamaya başlıyor İsmail Küçükkaya. “Niye ben çarmıhta değilim / Çarmıh benim içimde” diyen şairimizi… 

“Bir entelektüelin hayalindeki Cumhuriyet nasıldır?” sorusuyla başlayan söyleşi, İnönü-Bayar anekdotlarıyla devam edip yakın tarihimize geliyor. Yavuz, 2023 yılında, gönlünde yatan 100 yaşındaki Cumhuriyetin tanımıyla konuşmasını bitiriyor. 

Henüz bu tanımın etkisinden kurtulamadan odaya, “Akademi dünyasının özgürlükçü ve demokrat sesi”, Bahçeşehir Ünversitesi Rektörü Deniz Ülke Arıboğan’ın girdiğini görüyoruz.  

Ülke sorunlarını sınırlar dâhilinde değil, evrensel bir perspektiften değerlendirebilen bir Cumhuriyet kadını Arıboğan.

Kendi bakış açısını Ortadoğulu şair Halil Cibran’ın “Birçok öğreti pencere camı gibidir; hakikate oradan bakarız ama bizi hakikatten ayırır” deyişi ile buluşturduğunu, hiçbir bilgiyi sorgulamadan doğru kabul etmediğini, her olguyu bütünün içinde ele aldığını anlatan Arıboğan’ı gözümüzde kürsüdeyken canlandırabiliyoruz. 

Dünya siyaseti uzmanı Arıboğan, 21. yüzyıl Türkiye’sinin sorunlarına ilişkin teşhislerini ve çözümlerini anlatırken akademisyen kimliği ile “elma ağacı”ndan yola çıkarak kavramları, sorunları kuşatan ilişkiler yumağını görmeyi idrak ettiriyor okura. Elma ağacının görmediğimiz kökünü, eko sistemdeki yerini, elma kurtlarını, gölge işlevini, havaya, suya, güneşe muhtaçlığını...

Bir sohbetlik zamanda, 263. sayfaya gelmişiz bile. Küçükkaya, Türkiye’yi gönülden seven aydın konuklarını uğurlarken yanıtını bulduğumuz soruların yerini alan yenileriyle baş başa kalıyoruz.  



Cumhuriyetimize Dair
İsmail KÜÇÜKKAYA
Aşina Kitaplar




0 yorum:

Yorum Gönder